Etiket: Mı

Boşanma Davaları Gerçekten 1 Yılda mı Bitecek? Toplumda Gündem Olan Düzenlemenin Arkasında Yatanlar!Son günlerde boşanma sürecine dair duyduğunuz her şey doğru olmayabilir! Evliliğini sonlandırmak isteyen birçok insan, mahkeme koridorlarında sıranın kendisine bir yıl içinde geleceğini ve uzun süredir bekledikleri özgürlüğe kavuşabileceklerini düşünüyor. Peki, gerçekten öyle mi? “Boşanma davaları artık bir yılda sona erecek” şeklinde yayılan bu söylenti, aslında yasal düzenlemelere dayanıyor. Ancak bu düzenlemenin iç yüzü ve ne anlama geldiği hakkında bilgi sahibi olmayanların sayısı giderek artıyor.Bazı medya kaynakları ve sosyal medya hesapları tarafından “boşanmak artık kolaylaştı!” şeklinde yapılan yorumlar, boşanmayı düşünen çiftlerde büyük bir umut yaratmış durumda. Öyle ki, artık çoğu kişi mahkeme kapısında beklemek yerine sadece bir yılı sayarak yeni bir sayfa açabileceğini düşünüyor. Hızlı boşanma masalı, toplumda hızla yayılırken, gerçek ise bu kadar basit değil. Üstelik b.....

Devamı için tıklayın

Şiddet, bireyler arasındaki ilişkilerde yaşanan güç dengesizliğinin bir sonucu olarak ortaya çıkan ve toplumun her kesimini etkileyen önemli bir sorundur. Ankara'daki birçok avukat, özellikle aile hukuku alanında, şiddet mağdurlarına hukuki destek sağlamakta ve mağdurların haklarını savunmaktadır. Ankara'da aile içi şiddet davalarında çalışan avukatlar, mağdurların korunma taleplerini hızlandırarak, uzaklaştırma kararları gibi önlemleri devreye sokmaktadır. Sosyolojik açıdan, şiddet yalnızca bireylerin fiziksel varlıklarına yönelik bir tehdit değil, aynı zamanda toplumsal yapıyı zedeleyen bir olgu olarak da değerlendirilmektedir. Aile içi şiddet ise, özellikle evlilik kurumunun sürdürülebilirliğini tehdit eden başlıca faktörlerden biridir. Toplumun en küçük birimi olan ailede meydana gelen şiddet, yalnızca bireyler arasındaki ilişkiye zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal huzuru ve güvenliği de olumsuz etkiler. Bu nedenle büyükşehirlerde örneğin Ankara’da fa.....

Devamı için tıklayın

Aldatıldığınızı hissetmeniz, evlilik birliğinizde ciddi sorunların olduğunu gösterebilir. Bu tür durumlarda hem duygusal hem de hukuki açıdan adım atmak önemlidir. Evlilikte sadakatsizlik, Türk Medeni Kanunu'na göre boşanma sebeplerinden biri olarak kabul edilmektedir. Eğer eşinizin sizi aldattığını düşünüyorsanız, boşanma davası açmak için gerekli kanıtları toplamanız gerekecektir. Bu süreçte, bir avukatla çalışmak hem haklarınızın korunması hem de sürecin en doğru şekilde yönetilmesi açısından önemlidir. Aldatma sebebiyle açılacak bir boşanma davasında, manevi tazminat talebinde bulunma hakkınız da bulunmaktadır. Bu tür durumlarda atılacak her adımın dikkatle planlanması, hak kayıplarını önlemede kritik rol oynar. "Aldatıldığımı hissediyorum" şeklinde bir düşünce, evlilik birliğinizde yaşadığınız şüpheleri ve duygusal olarak zorlandığınız bir durumu yansıtabilir. Ancak, bu hissiyatın hukuki açıdan tek başına bir karşılığı bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu'na göre, aldatma (zin.....

Devamı için tıklayın

Evcil Hayvan Boşanma Halinde Nasıl Paylaşılır? Boşanma, birçok açıdan karmaşık süreçler içerir. Eşler arasındaki varlık ve sorumlulukların paylaşımı, maddi ve duygusal açıdan zorlayıcıdır. Tüm bunların yanı sıra evcil hayvan sahiplenilmesi son yıllarda ülkemizde oldukça artmıştır. Bu durum beraberinde boşanma durumunda evcil hayvanların hukuki statüsünün nasıl düzenleneceği sorusunu gündeme getirmektedir. Boşanma sürecinin bir parçası olarak evcil hayvanların paylaşımı da boşanacak çiftler arasında önem arz etmektedir. Zira evcil hayvan sahiplerinin çok iyi anlayacağı üzere sevimli dostlarımız aile üyeleri gibi kabul edilmektedirler, bu nedenle boşanma sürecinde kimin yanında kalacağı veya nasıl paylaşılacağı sorusu, çiftler arasında tartışmalara ve hatta davalara neden olabilmektedir. Evcil Hayvanlar: Aile Üyeleri veya Mülk? Evcil hayvanlar, sahipleri için sadece birer hayvan olarak değil, aynı zamanda birer aile üyesi olarak da kabul edilirler. Bu nedenle, boş.....

Devamı için tıklayın

Boşanma sonrası ekonomik güvence, Türkiye'de önemli bir konudur. Bu makalede, Türkiye'de süresiz nafaka uygulamasının detayları ve önemi ele alınmaktadır. Makale, boşanma sonrası ekonomik güvence sağlama konusundaki yasal düzenlemeleri ve süresiz nafakanın tartışmalarını inceliyor. Ayrıca, süresiz nafakanın avantajları ve dezavantajları da tartışılmaktadır. Türkiye'de süresiz nafaka konusuna dair bilgi edinmek isteyenler için kapsamlı bir kaynak olacaktır. Türkiye'de nafaka, boşanma durumunda ekonomik olarak zor durumda kalan eşe verilen maddi destek olarak tanımlanabilir. Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek tarafa diğer eş süresiz olarak nafaka ödemek zorundadır. Tabi ki yoksulluk nafakasının son bulacağı şartların meydana gelmesi halinde açılacak dava ile kaldırılması mümkündür. Ancak süresiz nafakanın son bulmasını gerektirir şartlar oluşmadığı sürece nafaka yükümlüsü eş süresiz olarak nafaka borcu altında kalmaktadır. Süresiz yoksulluk nafakası, ekonomik güçlük çeken eşi.....

Devamı için tıklayın

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI  Esas Sayısı : 2022/155Karar Sayısı : 2023/38Karar Tarihi : 22/2/2023R.G. Tarih - Sayı : 28/4/2023 - 32174  İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: İstanbul 8. Aile Mahkemesi İTİRAZIN KONUSU: 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesinin Anayasa’nın 2., 10., 17., 20., 90. ve 153. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir. OLAY: Evlenmeden önceki soyadının kullanılmasına izin verilmesi talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur. I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜ Kanun’un itiraz konusu 187. maddesi şöyledir: “III. Kadının soyadı Madde 187- Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan.....

Devamı için tıklayın

Başkalarının kişisel ve özel konuları hakkında yapılan konuşmalar olarak tanımlanan dedikodu aile içi problem olarak da karşımıza çıkmaktadır. Zira eşin dedikodusunu yapmak eşler arasında ki sevgi bağının kopmasına neden olmakla bilirlikte bazı durumlarda kişisel hakların ihlaline kadar uzanan sonuçlar doğra bilmektedir. Örneğin eşinin kız olmadığı yönünde söylenti çıkarmak, eşinin iktidarsız olduğu yönünde konuşmalar yapmak duygusal şiddete yönelik bir davranışlar olduğundan evlilik birliğinin sarsılması sebebiyet verecektir.  Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına bakacak olursak Yargıtay; eşini bir başkasıyla evde yakaladım diyerek dedikodu çıkaran kocayı, karısının eniştesi ile ilişkisi olduğu dedikodusunu yayan kocayı, kocasının başka kadınlarla ilişkisi olduğu söylentisini yayan kadını kusurlu bulmuştur.  Kişinin özel konuları hakkında konuşma yapmak duygusal anlamada yıpratıcı bir durumdur. Bu nedenle tazminat sebebi de oluşturmaktadır. Zira dediko.....

Devamı için tıklayın

Birliği eşler beraberce yönetirler. Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar. Yani kanunumuz bu konuda kadın ve erkeğe eşit sorumluluk yüklemiştir.  Eski Medeni Kanun'un 152. maddesinde yer alan "Koca birliğin reisidir" hükmü, Yeni Türk Medeni Kanunu'nda kaldırılmıştır. Yani ailede kadın ve erkek, yani eşler eşit durumda olmuşlardır. Bunun sonucu olarak da birliğin yönetiminde eşlere eşit söz hakkı tanınmıştır. Eşler evlilik birliğini beraber yöneteceklerdir.  Evlilik birlikteliğinin giderlerine katılmama bir boşanma nedenidir. Eşler evin giderlerine güçleri oranında katılmalıdır. Kadının emeğinin maddi katkı olarak değerlendirilmesi bu hususta ki en önemli değişikliktir. Yani giderlere sadece parasal katkı değil, emek ile katkıda birlikteliğin sorumlulukları içerisinde yer alır.  Ayrıca 196. Maddeye de değinmek gerekir Birliğin korunmasına ilişkin hükümler arasında yer alan bu maddeye göre, “Eşlerden birinin istemi üzerin.....

Devamı için tıklayın

Evliliğin iptali hukuken geçersiz olarak yapılan veya sonradan geçersiz hale gelen evliliğin mahkeme kararıyla iptal edilmesini ifade eder. Evliliğin iptali medeni kanunumuzda mutlak ve nisbi sebepler olmak üzere iki şekilde düzenlenmiştir.  Mutlak Nedenler Evlilik sırasında eşlerden birinin evli bulunması, Evlilik sırasında eşlerden birinin sürekli ayırt etme gücünden yoksun olması, Eşlerden birinin evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığının bulunması, eşlerden birinin evlenmeye engel olacak derecede hısımlığının bulunması olarak belirlenmiştir.  Nisbi Nedenler Ayırt etme gücünden geçici yoksunluk, yanılma hali, evlenmeyi hiç istemediği yahut evlendiği kişi ile evlenmeyi düşünmediği halde yanılarak bu evliliğe razı olma durumu, eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez hale sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılma, eşinin namus ve onur hakkında doğrudan doğruya onun tarafından veya onun bilgisi dışında bir başkası tarafınd.....

Devamı için tıklayın