Velayet hakkını elinde bulundurmayan tarafın, müşterek çocuk ile kişisel ilişki kurulması günlerinde çocuğu teslim alması konusunda yaşanan sorunlar büyük mağduriyetlere neden olmaktadır. Esasında konunun kaynağı boşanma davasında tarafların yaşadıkları kişisel sorunlarını çocuklarına yansıtmasından ileri gelmektedir. Müşterek çocuğu göstermeyerek eşi cezalandırma, zor duruma düşürme mantığı çocuğa yapılmış en büyük şiddettir. Annelik- babalık duygusuna yönelik tatmin çocuğun yüksek menfaatinin ötesine geçmemelidir. Çocuk, boşanma davasının çekişmesine veya davadan sonra boşanmış olmanın hırslarına kurban edilmemelidir.
Ancak uygulamada bir çok annenin veya babanın çocuklarının yüksek menfaatini göz ardı ederek çocuklarının diğer ebeveynle şahsi ilişki kurmasını engellediği görülmektedir. Bu durum karşısında mevcut kanun çocuğun icra dairesi yoluyla teslimini ön görmektedir. İcra dairesi yoluyla teslim sırasında yaşanan acı tablolar kamuoyuna bir çok defa yansımıştır. Çocuğun bir eşya gibi icra eliyle tesliminin psikolojisi üzerinde olumsuz etkiler yaratacağı açıktır. Zaten birçok anne veya baba sırf çocuğu icra aşamalarını yaşamasın diye çocuğunu görmekten dahi vazgeçmekte veya durumun mali boyutu tarafları zorlamaktadır. Her iki durumunda da esasında mağdur olanın çocuk olduğu açıktır.
Yeni kanun değişikliğiyle çocuk teslimi icra iflas kanunundan çıkarılacak ve çocuk teslimi için Adalet Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığı'na başvurulması gerekecektir. Daire başkanlığı çocuk teslimine yönelik kuracağı merkezlerde çocuk teslimi, psikolog ve pedagog eşliğinde yapılacak ve bu konuda herhangi bir ödeme alınmayacaktır. Çocuk tesliminin icra vasıtasıyla yapılmaması yerinde bir değişiklik olamakla birlikte kanımızca çocuğun yüksek menfaatinin sağlanması konusunda yetersiz olacaktır. Zira çocuğun teslimi önemli bir husus olsa da teslimi bu noktaya getiren anne veya babanın bu konuda eğitime tabi tutulması gereklilik arz etmektedir. Aynı merkezlerde müşterek çocuğun teslimi hususunda sorun yaratan anne veya babanın yaratıkları sorunun özünde çocuğa zarar verdiği hususunda detaylı bir eğitime tabi tutulmaları uygulamada ki sorunları önemli ölçüde azaltacak ve çocukların yüksek menfaatini, dolayısıyla toplum sağlığını koruyacaktır. Unutulmamalıdır ki bugünün çocukları yarınlarımızın güvencesidir. Çocuklarımızın psikolojik gelişimini korumamız yarınlarımızı korumamız anlamına gelmektedir.
Düzenleme beraberinde tedbir kararının yerine getirilmemesi durumunda disiplin hapsi veya velayet değişimi yaptırımlarını getirmektedir. Velayet sahibi, çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair aile mahkemesince verilen tedbir kararının veya mahkeme ilamının ön gördüğü günde çocuğu teslim noktasına getirmez ise üç günden on güne kadar hapis cezası alabilecek ve bu durum velayetin değişmesine neden olabilecektir.
Değişikliğin gerekçesi;
“Mevcut sistemde çocukla kişisel ilişki kurulması süreci eşler ve hatta aileleri arasında başkaca yeni ihtilafların doğmasına sebebiyet verebilmektedir. İlam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesi sürecinde yaşanan bu ve benzeri şikayetlerin giderilmesi amaçlanmaktadır."
Yorum Yaz