Türk Medeni Kanunu'nda boşanma sebepleri özel ve genel sebepler olmak üzere iki başlık altında düzenlenmiştir. Özel boşanma nedenleri, Zina, Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış̧, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, Terk ve Akıl hastalığı olarak medeni kanunda belirlenmiştir. Genel boşanma nedeni ise evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır. Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış̧ olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Görüleceği üzere boşanma sebebi bir olguya dayanmıyorsa “genel boşanma sebebi” söz konusu olur. Ülkemizde boşanma davalarının yüzde doksanı genel boşanma nedenlerine dayanmaktadır. Ancak açılacak çekişmeli boşanma davasına gerekçe olarak genel sebepler gösterilmesi hak kayıplarına neden olabilir. Zira boşanma davasına bakmakla görevli aile mahkemesi sunulan nedenlerin dayanağını inceleyerek boşanma kararı vermektedir.
Bu temel kıstas değerlendirilmeden hazırlanmış bir boşanma dava dilekçesi ile mahkemenin boşanma kararı vermesi olanaksızdır.
Örneğin fikren ve ruhen anlaşamadıklarını beyan ederek açılmış boşanma davasının kabulünü Yargıtay kabul etmeyerek, kararı bozmuştur.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, gerekçeli kararında şu görüşleri dile getirmiştir: “Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119/1-e ve f maddesi uyarınca davacı, davanın dayanağı olan bütün vakıaları ve bunlara ilişkin delillerini sıra numarası altında ve açık özetleriyle birlikte dava dilekçesine yazmalıdır. Bunlar, dava dilekçesindeki talep sonucunun dayanağı olan ve bu talep sonucunu haklı göstermeye yarayan vakıalardır. Usulüne uygun şekilde bildirilmiş olan vakıalar davanın sınırını çizmekte ve mahkemece ancak, bu vakıalar hakkında inceleme ve değerlendirme yapılabilmektedir. Aksinin kabulü; davacının dayandığı olguların, dolayısıyla elde etmek istediği nihai talebin dışına çıkılması sonucunu doğuracağı gibi; temyiz ve karar düzeltme süreçleri de dâhil, yargılamanın hangi aşamasına kadar gerçekleşecek hukuki ve fiili olguların nazara alınması gerektiği sorununu ortaya çıkaracaktır”
Yani fikren ve ruhen anlaşamadığını belirtip herhangi bir somut olaya dayandırılmayan boşanma davası kabul edilemeyecektir.
Bu nedenle genel nedenler ile açılacak bir boşanma davasında kanıtlanabilir somut olay ve dayanakların olması gerekmektedir. Dava dilekçesinde talep sonucunun dayanağı olan ve bu talep sonucunu haklı göstermeye yarayan vakıalar olmalıdır. Hazır şablonlarla hazırlanmış dava dilekçeleri ile çekişmeli boşanma davası açmak hak kayıplarına neden olacaktır. Yargılamanın uzun sürmesinin en önemli nedeni bu tür hatalardır.
Yorum Yaz