Boşanma Davalarında Sessiz Şiddet

.

Boşanmada Sessiz Şiddet: Duygusal İstismarın Görünmeyen Yüzü


Günümüzde boşanma süreçlerinde sıklıkla rastlanan ve çoğu zaman göz ardı edilen bir istismar türü, "sessiz şiddet" olarak bilinen duygusal ve psikolojik baskılardır. Özellikle Ankara gibi büyük şehirlerde, boşanma davalarına bakan avukatların deneyimleri bu tür vakaların giderek arttığını göstermektedir. Sessiz şiddet, fiziksel izler bırakmaması nedeniyle genellikle toplum tarafından fark edilmeyebilir; ancak mağdurlar üzerinde derin izler bırakarak kişinin özgüvenini zedeler, ruh sağlığını olumsuz yönde etkiler ve uzun vadeli psikolojik yaralar açar. Peki, sessiz şiddet nedir ve bu tür duygusal istismar nasıl bir etki bırakır?



Sessiz Şiddet Nedir?

Sessiz şiddet, partnerlerden birinin diğerine yönelik olarak uyguladığı manipülasyon, aşağılama, küçümseme, yok sayma, suçlama gibi davranışların tümünü kapsayan duygusal ve psikolojik bir istismar türüdür. Bu tür istismarda, doğrudan fiziksel bir saldırı bulunmaz; ancak mağdur olan kişi sürekli olarak manevi bir baskı altındadır. Bu baskı, kişiyi değersiz hissettirir, yalnızlaştırır ve kendine olan güvenini zayıflatır. Kimi zaman sessiz şiddet mağdurları, yaşadıkları durumun istismar olarak tanımlanabileceğinin farkında bile olmayabilirler. Bu da istismarın gizliliğini artırır ve mağdurların kendilerini suçlamalarına yol açar.


Sessiz şiddet, diğer bir ifadeyle duygusal ve psikolojik manipülasyon, bir eşin diğer eş üzerinde kontrol sağlamaya çalıştığı bir istismar türüdür. Çoğu zaman Ankara avukatları, boşanma davalarında bu gibi durumları sıkça gözlemlediklerini bildirmektedirler. Bu tür şiddet, pasif-agresif davranışlar, küçük düşürücü ifadeler, duygusal olarak yalnız bırakma ve iletişimsizlik gibi davranışları içerir. Eşin duygusal ihtiyaçlarının sürekli görmezden gelinmesi, karşı tarafın kendine olan güvenini sarsarak, derin bir değersizlik hissine neden olabilir.


Ankara boşanma üzerine çalışan avukatlarının davalarında sıkça dile getirilen bir diğer unsur ise, sessiz şiddet uygulayan eşin, çoğu zaman açıkça bir şey söylemeden veya fiziksel temas kurmadan eşinin psikolojisini olumsuz etkileyebilmesidir. Bu süreçte boşanma davası açacaklar için tanık ifadeleri ve psikolojik raporlar büyük bir önem taşır.


Sessiz Şiddetin Mağdurlar Üzerinde Bıraktığı Etkiler


Sessiz şiddet, mağdurların hayatında yalnızca ilişkisel değil, aynı zamanda bireysel anlamda da derin yaralar açar. Özellikle uzun yıllar süren ilişkilerde sessiz şiddete maruz kalan bireyler, özgüvenlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Bu durumda kişiler, kendilerini değersiz ve yetersiz hissetmeye başlar, bu da zamanla kimlik algısını zedeler. Özellikle bu tür duygusal istismara maruz kalan bireylerde, depresyon, kaygı bozuklukları ve hatta travma sonrası stres bozukluğu gibi ruhsal sağlık sorunlarının gelişme olasılığı oldukça yüksektir. Ayrıca bu tür istismar, mağdurların sosyal hayatında da derin etkiler yaratır; kişi, çevresindeki insanlarla sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlanabilir ve kendisini toplumdan izole etme eğiliminde olabilir.


Sessiz Şiddetin Sosyal Yaşam Üzerindeki Olumsuz Etkileri:

Sessiz şiddet yalnızca bireyin iç dünyasında değil, sosyal çevresinde de etkisini gösterir. Bu tür bir istismara maruz kalan kişiler, genellikle yakın çevrelerinden uzaklaşır, aile bireyleri ve arkadaşlarıyla daha az iletişim kurmaya başlarlar. Sessiz şiddetin getirdiği bu yalnızlık hissi, bireyin sosyal destek sistemlerinden uzaklaşmasına neden olur. Kişi, çevresine olan güvenini yitirdikçe kendi iç dünyasına çekilir ve yaşadığı sıkıntıları paylaşmaktan kaçınır. Bu da, bireyin sosyal izolasyonunu derinleştirerek, depresyon gibi ruhsal sağlık sorunlarını daha da ağırlaştırır.


İş Hayatı ve Sessiz Şiddet:

Sessiz şiddetin bireyler üzerinde bıraktığı etkiler yalnızca özel hayatla sınırlı kalmaz; iş yaşamında da belirgin hale gelir. Sessiz şiddete maruz kalan bireyler, iş yerinde odaklanmakta güçlük çekebilir, performansları düşebilir ve çalışma arkadaşlarıyla sağlıklı iletişim kurmakta zorlanabilir. Bu da iş hayatında verimliliğin azalmasına, kariyer gelişiminde duraksamalara ve profesyonel başarıların önünde engellerin oluşmasına neden olabilir.

Sessiz şiddet, sadece bireysel anlamda değil, toplumsal açıdan da büyük bir problem teşkil etmektedir. Bu tür bir istismara karşı toplumsal farkındalığın artması, mağdurların seslerini duyurabilmesi ve destek alabilmesi açısından büyük önem taşır.

Bu tür bir istismarın boşanma süreçlerindeki rolü büyük bir önem taşır. Çünkü mağdurların yaşadığı bu sessiz baskı, boşanma sürecinde karşı tarafla yapıcı bir şekilde iletişim kurmalarını zorlaştırabilir.

 

Ankara’daki Boşanma Davaları ve Yargıtay Kararları


Türk hukuk sisteminde sessiz şiddet, doğrudan fiziksel iz bırakmasa da duygusal istismar kapsamında değerlendirilmekte ve boşanma davalarında dikkate alınabilmektedir. Özellikle Ankara gibi büyük şehirlerde, sessiz şiddet vakaları boşanma davalarında giderek artan bir sıklıkta gündeme gelmekte olup, Yargıtay, bu tür istismarı uygulayan eşin kusurlu sayılabileceğine yönelik kararlara imza atmaktadır. Yargıtay’ın bazı kararlarında, bir eşin diğerine karşı sürekli olarak aşağılama, duygusal anlamda ihmal etme ve dışlama gibi davranışları, kusurlu davranışlar arasında kabul edilmiştir. Bu durum, mağdur eşin haklarını koruması ve tazminat talep etmesi açısından önemli bir hukuki dayanak sağlamaktadır.


Ankara’daki boşanma üzerine çalışan avukatlarının tecrübelerine göre, sessiz şiddet mağduru olan bireyler, maddi ve manevi tazminat talep edebilmek için bu tür duygusal istismar vakalarını dosyalarına eklemektedir. Sessiz şiddet vakalarında, evlilik birliği dayanılmaz bir hale gelebilir, bu da mağdur eşin haklarını yasal yollarla korumasını gerektirir. Türk Medeni Kanunu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan durumlarda mağdur eşe maddi ve manevi tazminat hakkı tanımaktadır. Bu bağlamda, Ankara boşanma davalarında sessiz şiddete maruz kalan eşlerin, hak ettikleri adalete ulaşabilmeleri için uzman bir boşanma avukatından destek almaları önemlidir.


Yargıtay Kararları ve Sessiz Şiddet:

Yargıtay kararları, sessiz şiddet olarak bilinen duygusal istismar türlerinde mağdur eşin haklarını koruma yönünde kritik bir rol oynamaktadır. Yargıtay, evlilik içinde duygusal ihmal, aşağılama, küçümseme ve yok sayma gibi davranışların evlilik birliğini zedeleyen ciddi kusurlar olarak değerlendirilebileceğine dair birçok emsal karar sunmuştur. Bu tür davranışlar, sessiz şiddetin yıkıcı etkilerini gösteren somut örneklerdir ve boşanma davalarında mağdur eşin haklarını ararken yasal dayanak olarak kullanılmaktadır.


Yargıtay’ın Sessiz Şiddet Kararlarında Kusur Tespiti:

Yargıtay, sessiz şiddeti, fiziksel şiddet kadar önemli bir boşanma nedeni olarak kabul etmektedir. Özellikle eşlerin birbirlerine karşı gösterdiği duygusal ihmal ve aşağılama gibi eylemler, mağdur eşin psikolojik sağlığını olumsuz etkileyen, dolayısıyla da evlilik birliğini sarsan davranışlar arasında sayılmaktadır. Yargıtay’ın bu tür kararları, sessiz şiddet mağduru olan eşlerin boşanma davalarında haklı bulunmasını kolaylaştırarak, kusurlu olan eşin maddi ve manevi tazminat ödemesine karar verilmesine olanak tanımaktadır.


Tazminat Taleplerinde Yargıtay’ın Yaklaşımı:

Sessiz şiddet nedeniyle mağduriyet yaşayan eşlerin, Yargıtay kararları doğrultusunda maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunmaları mümkündür. Yargıtay, mağdur eşin yaşadığı duygusal zorlukları dikkate alarak, manevi tazminat taleplerine ilişkin önemli kararlar vermektedir. Sessiz şiddetin evlilik üzerindeki yıkıcı etkileri, Yargıtay’ın bu tür davalarda manevi tazminata hükmetmesini kolaylaştıran unsurlar arasında yer alır. Manevi tazminat, mağdur eşin yaşadığı manevi zararı telafi etmeye yönelik bir hukuki çözüm sunar ve aynı zamanda sessiz şiddetin bir tür cezai karşılığını oluşturur.


Emsal Kararların Mağdur Eş İçin Önemi:

Yargıtay’ın sessiz şiddet ve duygusal istismar konusundaki kararları, mağdur eş için hukuki süreçte güçlü bir dayanak sağlamaktadır. Bu emsal kararlar, sessiz şiddet vakalarında mağdur olan eşin yaşadığı manevi yıkımın tanınması açısından son derece önemlidir. Ankara gibi büyük şehirlerde boşanma davalarına bakan avukatlar, sessiz şiddet mağdurlarının haklarını korumak için Yargıtay’ın bu tür emsal kararlarına sıklıkla başvurmaktadır. Yargıtay kararları, mağdurun yaşadığı duygusal istismarın hukuki açıdan kabul edilmesini sağlayarak, mağdur eşin haklarını daha güçlü bir şekilde savunmasına katkı sunmaktadır.

Yargıtay’ın bu tür emsal kararları, sessiz şiddet mağduru olan bireylerin boşanma süreçlerinde adaleti sağlamaları için önemli bir araç olarak öne çıkmaktadır.

 

Şiddet mağdurlarının hukuki hakları


Şiddet mağdurlarının hukuki hakları, özellikle boşanma sürecinde önemli bir güvence sunmaktadır. Ankara’da boşanma davalarıyla ilgilenen avukatlar, sessiz şiddet mağduru olan bireylerin haklarını koruma noktasında deneyim sahibi olarak bu süreçte mağdurlara rehberlik etmektedir. Sessiz şiddet, doğrudan fiziksel bir iz bırakmadığı için genellikle kanıtlanması daha zordur; ancak mağdur eşin duygusal istismar nedeniyle yaşadığı sıkıntıları dava sürecinde detaylandırması ve doğru belgelerle desteklemesi, hukuki hakların korunması için kritik öneme sahiptir. Bu noktada, boşanma avukatlarının izlediği stratejik adımlar, mağdurun dava sürecinde hakkını aramasını kolaylaştırır.


Maddi ve Manevi Tazminat Talepleri:

Sessiz şiddet nedeniyle evlilik birliği çekilmez hale gelen mağdur eş, maddi ve manevi tazminat talepleriyle bu durumu yasal olarak belgeleyebilir. Maddi tazminat, mağdur eşin yaşadığı ekonomik kayıpları telafi etmeyi amaçlarken; manevi tazminat, duygusal açıdan yaşanan zorlanmaların karşılığı olarak talep edilmektedir. Özellikle duygusal istismar durumunda manevi tazminat talepleri, mağdurun ruh sağlığında oluşan olumsuz etkilerin hukuki bir karşılığı olarak değerlendirilir.


Mağduriyetin Belgelenmesi ve Tanık İfadeleri:

Boşanma sürecinde mağdur eşin yaşadığı duygusal istismarı belgelemek, davanın başarılı bir şekilde sonuçlanması için oldukça önemlidir. Sessiz şiddetin kanıtlanması zor olsa da, mağdurun ruhsal ve duygusal durumunu gösteren tıbbi raporlar, psikolog görüşleri ve tanık ifadeleri gibi belgeler, mahkemeye sunulabilir. Örneğin, mağdurun arkadaşları veya yakın aile üyeleri, mağdurun evlilik sırasında yaşadığı zorlukları tanık olarak ifade edebilirler. Bu tür belgeler, davada mağdurun yaşadığı duygusal yıkımın boyutlarını gözler önüne sererek, tazminat talebini güçlendirebilir.


Yargıtay Emsal Kararlarının Kullanımı:

Sessiz şiddet mağdurlarının davalarını daha sağlam bir zemine oturtmak amacıyla, avukatları Yargıtay’ın sessiz şiddet ve duygusal istismar konularında verdiği emsal kararları kullanmaktadır. Yargıtay kararları, mağdur eşin talep ettiği hakların ve tazminatların hukuki geçerliliğini destekler niteliktedir. Bu emsal kararlar, mahkemede mağdur eşin haklarını savunmak adına güçlü bir dayanak sağlar ve davanın mağdur lehine sonuçlanmasına katkı sunar.

Bu adımlar, boşanma davalarında avukatların, sessiz şiddet mağdurlarına etkili bir hukuki destek sunmalarında yol gösterici olacaktır


Sessiz Şiddetin Bireyler ve Aile Üzerindeki Etkileri


Sessiz şiddet, evliliğin temel unsurlarından biri olan iletişimi yok ederek bireylerin psikolojik sağlığını derinden etkiler. Sessiz şiddete maruz kalan birey, zamanla kendini yalnız, değersiz ve sevilmeyen biri olarak hisseder. Ankara’da boşanma süreçlerinde sıklıkla karşılaşılan bu durum, bireyin psikolojik sağlığını olumsuz etkileyerek depresyon, anksiyete gibi ruhsal sorunların gelişmesine neden olabilir.

Ayrıca, sessiz şiddet uygulayan eş, çoğu zaman mağdurun sosyal çevresinden izole olmasına sebep olur. Ankara gibi sosyal yaşamın yoğun olduğu büyük şehirlerde dahi, bireyin çevresinden izole olması, mağdurun kendine olan güvenini kaybetmesine yol açar. Ankara’daki boşanma avukatları, bu tür vakalarda, mağdurun sosyal çevresinden uzaklaştırılması durumunu mahkemede ileri sürerek, tazminat taleplerini güçlendirebilir.


Boşanma Sürecinde Sessiz Şiddet ile Başa Çıkma Yolları


Boşanma sürecinde sessiz şiddete maruz kalan bireylerin yaşadıkları bu durumu kabullenip profesyonel destek arayışına girmesi, iyileşme sürecinde ilk ve en önemli adımlardan biridir. Sessiz şiddetin yaratmış olduğu duygusal yıkım, bireyin öz saygısını ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bu sebeple, özellikle Ankara gibi büyük şehirlerde faaliyet gösteren psikolojik destek merkezlerine başvurmak, bireyin bu durumla başa çıkabilmesi açısından önemli bir dayanaktır. Uzman bir psikolog veya terapist ile çalışmak, bireyin yaşadığı istismarı anlamasını, duygusal yaralarını sarmasını ve sessiz şiddetin etkilerini azaltmasını sağlar.


Hukuki Destek Almanın Önemi:

Sessiz şiddet mağduru bireyler için psikolojik desteğin yanı sıra hukuki bilgi edinmek de önemli bir adımdır. Ankara’da bu tür davalarda deneyim sahibi olan bir boşanma üzerine çalışan avukata danışarak, mağdur bireyin yasal hakları hakkında bilgi sahibi olması sağlanabilir. Avukatlar, mağdurun boşanma sürecinde hak ettiği tazminatı talep edebilmesi ve adalet arayışında başarılı olabilmesi için gerekli hukuki desteği sunarlar.Duygusal istismarın varlığı ve mağdurun yaşadığı zorluklar, tanık ifadeleri, yazılı belgeler ve psikolojik raporlar gibi kanıtlarla desteklenerek ispatlanabilir.


Sessiz Şiddeti Kanıtlamak İçin Atılacak Adımlar:

Sessiz şiddet, fiziksel izler bırakmadığı için kanıtlanması zor bir istismar türüdür. Ancak, bu süreçte tanık ifadeleri, mağdurun yaşadığı duygusal durumu belgeleyen psikolojik raporlar, yazışmalar ve diğer yazılı belgeler gibi kanıtlarla istismarı ispatlamaya yönelik çalışmalarda bulunabilir. Tanık ifadeleri, mağdurun yaşadığı sıkıntıyı gözlemleyen yakın arkadaşlar veya aile üyelerinin beyanlarını içerebilir. Psikolojik raporlar ise, mağdurun yaşadığı duygusal yıkımı profesyonel bir çerçevede belgeleyerek, hukuki süreçte güçlü bir dayanak olarak kullanılabilir. Bu tür deliller, sessiz şiddetin mahkeme tarafından tanınmasını sağlayarak mağdur eşin lehine tazminat kararlarının alınmasına katkıda bulunabilir.


Tazminat Hakkı İçin Yapılabilecekler:

Boşanma sürecinde duygusal istismar vakaları, mağdur tarafın manevi ve hatta maddi tazminat talep etme hakkını gündeme getirebilir. Mağdur eşin yaşadığı duygusal zararı yasal bir çerçevede dile getirebilmesini kolaylaştırır. Manevi tazminat, mağdurun yaşadığı psikolojik zorlukların ve sessiz şiddetin yol açtığı duygusal hasarın telafisi için talep edilebilecek bir haktır. Bu nedenle, sessiz şiddete maruz kalan bireyler, yasal süreçte kendilerini koruma ve haklarını savunma yolunda önemli bir avantaja sahip olabilirler.

Bu tür destek ve adımlar, sessiz şiddet mağduru bireylerin sadece boşanma sürecinde değil, aynı zamanda yeni bir başlangıç yapabilme yolunda da önemli bir rehber niteliğindedir.


Sonuç


Sessiz şiddet, fiziksel şiddetin aksine görünür izler bırakmaması nedeniyle toplumda yeterince fark edilmeyen, ancak bireylerin psikolojik sağlığı üzerinde derin yaralar açan bir istismar türüdür. Bu tür duygusal istismar, bireylerin kendilerini değersiz ve yalnız hissetmelerine neden olurken, boşanma süreçlerini hızlandıran ciddi bir etkendir. Özellikle Ankara’da, boşanma davalarına bakan avukatlar arasında sıklıkla gündeme gelen sessiz şiddet vakaları, mağdurların psikolojik destek ve hukuki yardım alma ihtiyacını öne çıkarmaktadır.


Yargıtay, eşlerin duygusal olarak ihmal edilmeleri, aşağılama ve yok sayma gibi davranışların evlilik birliğini temelden sarsan kusurlu davranışlar olarak kabul edilebileceğine yönelik birçok karar almıştır. Bu kararlar, mağdur eşin haklarının korunması ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi açısından önemli bir dayanak oluşturmaktadır. Avukat yardımı mağdurların hukuki süreçte kendilerini savunmaları açısından önemli bir rehber niteliğindedir.


Sessiz Şiddet Konusunda Farkındalığın Artması:


Sessiz şiddet konusunda farkındalığın artması, duygusal istismara maruz kalan bireylerin kendilerini daha kolay ifade edebilmeleri ve yaşadıkları zor durumları fark etmeleri açısından son derece önemlidir. Fiziksel iz bırakmayan ve çoğu zaman mağdurun bile zor fark ettiği bu tür istismar, toplumda yeterince bilinmediği için genellikle göz ardı edilebilir. Ancak, sessiz şiddetin tanınması ve bu konuda toplum genelinde bilinç oluşturulması, mağdurların kendilerini yalnız hissetmemeleri ve destek alabilmeleri için temel bir ihtiyaçtır.


Sessiz şiddet gibi gizli istismar türlerinin toplumda farkındalık kazanmasının, mağdurların hukuki haklarını korumada attıkları adımlar hayati önem  tanımaktadır. Sessiz şiddet mağdurları, çoğu zaman yaşadıkları istismarın farkında olmayabilir veya bu durumu dışa vurmakta zorlanabilir. Ancak bu tür durumlar toplumda daha çok konuşuldukça, mağdurlar haklarını savunmak için cesaret bulabilir ve gerekli desteği almaya yönlenebilirler. Ankara boşanma davalarında görülen vakalara bakıldığında, mağdurların kendilerini yalnız hissetmemeleri ve destek arayışına yönelmeleri, duygusal iyileşmeleri ve haklarını korumaları adına son derece değerlidir.


Hukuki Destek Arayışını Kolaylaştıran Bir Farkındalık:

Sessiz şiddet konusunda farkındalığın artması, hukuki destek arayışında da önemli bir rol oynar. Boşanma davalarında sessiz şiddet vakaları, avukatlar aracılığıyla mağdurların haklarını koruyabilecekleri bir sürece dönüşmektedir. Toplumda farkındalık arttıkça, mağdurlar istismara maruz kaldıklarında hangi haklara sahip olduklarını öğrenebilir ve bu süreçte alabilecekleri desteklerin farkına varabilirler. Örneğin, duygusal istismarın tanık ifadeleri, psikolojik raporlar ve yazılı belgeler ile desteklenerek mahkemelerde kabul görebileceğini bilmek, mağdurların cesaret bulmasına yardımcı olur.


Toplumsal Bilinç ve Destek Mekanizmaları:


Sessiz şiddetin daha çok konuşulması ve toplumda bilinir hale gelmesi, sadece mağdurlara değil, yakın çevresine ve topluma da bir sorumluluk yükler. Arkadaşlar, aile üyeleri veya iş arkadaşları, sessiz şiddete maruz kalan bir bireyin yaşadığı zorlukları fark ettiğinde ona destek sunmak ve ihtiyaç duyduğu yardımı alması için teşvik etmek konusunda bilinçli olabilir. Bu tür bir toplumsal bilinç, sessiz şiddetin önlenmesine ve mağdurların yalnız olmadıklarını hissetmelerine katkıda bulunur. Farkındalık, sessiz şiddetin bir tabu olmaktan çıkmasını sağlar ve mağdurların yaşadıkları sorunlarla ilgili konuşabilmelerine, destek aramalarına ve yaşadıkları zorlukları paylaşmalarına zemin hazırlar.

Sessiz şiddet konusunda farkındalığın artması, bireylerin hem psikolojik hem de hukuki destek alabilmelerini kolaylaştıran bir güç unsuru olarak öne çıkar. Sessiz şiddetin daha fazla tanınması, toplumun her kesiminde bu tür davranışlara karşı bir bilinç geliştirerek istismarın önlenmesine ve mağdurların korunmasına yönelik olumlu bir değişim yaratır.


Sessiz Şiddet Mağdurları İçin Hukuki Destek

Eğer Ankara’da boşanma sürecindeyseniz ve sessiz şiddete maruz kaldığınızı düşünüyorsanız, alanında çalışan bir Ankara avukatına başvurarak haklarınızı koruma altına alabilirsiniz. Sessiz şiddet, mahkemede doğrudan fiziksel bir kanıt gerektirmeyen, ancak tanık ifadeleri, psikolojik raporlar ve yazılı belgeler gibi delillerle desteklenebilecek bir durumdur. Avukatlar, bu tür davalarda mağdurun yaşadığı duygusal yıkımı belgeleyerek, mağdurun haklarını savunma noktasında kritik bir rol oynamaktadır. Bu destek, yalnızca hukuki süreçte mağdura hak ettiği adaleti sağlamakla kalmaz; aynı zamanda mağdurun yeniden güçlü bir başlangıç yapması adına önemli bir katkı sunar.

Sessiz şiddet mağduru bireylerin, kendilerini yalnız hissetmeden ve haklarını savunmaktan çekinmeden destek arayışına girmeleri hem duygusal iyileşme süreçleri hem de yasal haklarının korunması açısından büyük önem taşır.





Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmamış, ilk yorumu siz yazın.

Yorum Yaz