Başkalarının kişisel ve özel konuları hakkında yapılan konuşmalar olarak tanımlanan dedikodu aile içi problem olarak da karşımıza çıkmaktadır. Zira eşin dedikodusunu yapmak eşler arasında ki sevgi bağının kopmasına neden olmakla bilirlikte bazı durumlarda kişisel hakların ihlaline kadar uzanan sonuçlar doğra bilmektedir.
Örneğin eşinin kız olmadığı yönünde söylenti çıkarmak, eşinin iktidarsız olduğu yönünde konuşmalar yapmak duygusal şiddete yönelik bir davranışlar olduğundan evlilik birliğinin sarsılması sebebiyet verecektir.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına bakacak olursak Yargıtay; eşini bir başkasıyla evde yakaladım diyerek dedikodu çıkaran kocayı, karısının eniştesi ile ilişkisi olduğu dedikodusunu yayan kocayı, kocasının başka kadınlarla ilişkisi olduğu söylentisini yayan kadını kusurlu bulmuştur.
Kişinin özel konuları hakkında konuşma yapmak duygusal anlamada yıpratıcı bir durumdur. Bu nedenle tazminat sebebi de oluşturmaktadır. Zira dedikoduya maruz kalan eşin kişilik hakları ihlal edilmiş olacaktır.
Doğrudan bir dedikodunun var olmadığı ancak dedikodu ya sebebiyet verecek durumların varlığının boşanma nedeni oluşturup oluşturmayacağı tartışmamalı bir konudur. Kimi durumlarda ortada somut bir dedikodu yoktur ancak belli davranış şekilleri dedi kodu oluşturacak durumları doğra bilir.
Bu kapsamda karşımıza “flörtözlük” kavramı çıkmaktadır. Peki nedir flörtözlük? ve boşanma nasıl sebebiyet verecektir? Flörtözlük kişinin hal ve davranışlarıyla karşı cinsi etkileme çabası olarak tanımlana bilir. Eşin, bulunulan ortamlarda karşı cinse karşı aşırı derece nazik davranması, aşırı derecede ilgili ve kibar davranışlar göstermesi, üstü kapalı olarak beğeni oluşturmaya çalışması gibi davranış şekilleri diğer eşi rahatsız edecek bir durumdur. Bu gibi durumlara da eşte değersizlik duygusu oluşacaktır.
İlgi görme arzusunun yoğun olduğu kişilerde sıklıkla var olan bu durum, eşin onurunu kıracak hallerde alabilmektedir. Yargıtay’ın vermiş olduğu kararlar incelendiğinde aldatma eylemi fiilen var olmasa dahi başka kadınlarla ilişkisi olduğuna yönelik dedikoduya sebebiyet vermek boşanma gerekçesi olarak kabul edilmiştir.
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların 25 yıldır ayrı yatakta yattıkları, erkeğin başka kadınlarla ilişkisi olduğu yönünde dedikoduya sebebiyet verdiği ve eşine harçlık vermeyerek ekonomik şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir.
Görüleceği üzere fiilen bir aldatma eylemi var olmasa da karşı cinsle duygusal bir yakınlık kurulmasa da eşin bu yönde dedikoduya sebebiyet verecek davranış şekilleri içerisinde olması haklı bir boşanma sebebi oluşturacaktır.
Yorum Yaz