Anlaşmalı Boşanma Pişmanlık Olmasın

.

Giriş: O Anki Rahatlama, Sonraki Pişmanlık

Yeter ki Boşanayım Derken Neleri Kaybediyorsunuz?

"Yeter ki boşanayım, her şeye razıyım…"
Bu cümleyi birçok kişi söylüyor. Zihinsel yorgunluk, tükenmiş bir evlilik, uzun sürecek mahkeme süreci korkusu… Tüm bunlar insanı bir an önce kurtulmaya yöneltiyor. Ancak ne yazık ki, yıllar sonra pişmanlıkla sonuçlanan kararlar da tam olarak bu ruh halindeyken veriliyor.

Ankara Erdem Özcan Avukatlık ofisimize gelen pek çok kişi, daha önce anlaşmalı boşanmayla ayrıldığını ama şimdi şartlardan pişman olduğunu dile getiriyor. Kimisi altınlarını alamadığını, kimisi nafaka almadığı için zor durumda kaldığını, kimisi de çocuğuyla ilgili düzenlemelerden dolayı büyük sıkıntılar yaşadığını anlatıyor.
Oysa tüm bu haklar, o gün imzalanan bir protokol ile ellerinden çıkmıştı…

Bu yazıda, anlaşmalı boşanmanın ne olduğunu, neden bazen pişmanlık yarattığını, en çok yapılan hataları ve neden profesyonel bir hukuki destek almanız gerektiğini tüm yönleriyle anlatacağız.

 

Anlaşmalı Boşanma


Bölüm 1: Anlaşmalı Boşanmanın Cazibesi ve Tehlikesi

Boşanma sürecinde birçok kişi yıpranır. Tartışmalar, duygusal yük, aile baskısı, çevrenin merakı ve belirsizlik insanları hızlı çözüm arayışına iter. Tam da bu noktada anlaşmalı boşanma, bir çıkış kapısı gibi görünür. Her şey tek bir celsede biter; ne tanık dinlenir ne de kirli çamaşırlar ortaya dökülür.

Ancak bu kolaylık, aynı zamanda en büyük riski de içinde barındırır: hızlı kararlar, eksik değerlendirmeler ve uzun vadeli sonuçların göz ardı edilmesi.

Anlaşmalı Boşanma Nedir?

Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesine göre, evlilik süresi en az bir yıl olmuşsa ve taraflar boşanma konusunda anlaşmışlarsa, mahkeme anlaşmalı boşanma yoluyla evliliği sona erdirebilir. Ancak bu sadece “boşanmayı kabul ediyorum” demekle olmaz. Tarafların aynı zamanda:

  • Velayet,
  • Nafaka,
  • Mal paylaşımı,
  • Tazminat,
  • Kişisel ilişki düzeni gibi konularda da anlaşması gerekir.

Bu anlaşma yazılı bir protokolle hâkime sunulur ve hâkim bu protokolü uygun bulursa boşanma gerçekleşir. Ancak burada kritik olan nokta şudur: Mahkeme, bu protokoldeki maddeleri genellikle tarafların özgür iradeleriyle kabul ettiği varsayımıyla onaylar. İçeriği çok ciddi şekilde incelemez. Yani bir taraf aslında baskı altındaysa ya da bazı haklarından vazgeçiyorsa bile, bu durum çoğu zaman yargılamaya yansımaz.

Bölüm 2: Sık Yapılan Hatalar – “Altınlar Kalsın”, “Çocuk Zaten Annesinde Kalır”

Anlaşmalı boşanma protokollerinde yapılan en büyük hatalardan biri, önemli konuların “sonra nasıl olsa çözülür” düşüncesiyle geçiştirilmesidir. Ancak bu konular, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra tekrar dava konusu yapılamaz ya da çok sınırlı şekillerde düzeltilebilir. En yaygın hatalar şunlardır:

  • Ziynet eşyaları (altınlar):

Kadınlar, “önemli değil” diyerek altınların eşinde kalmasına razı gelebiliyor. Ancak sonradan bu altınlar için dava açmak ya da geri istemek çok zor. Protokolde bu konuda açık bir düzenleme yoksa, altınların iadesi talep edilemeyebiliyor.

  • Nafakadan vazgeçme:

Birçok eş, özellikle erkek tarafı zorlamasıyla nafaka talep etmiyor. “Zaten çalışıyorum, ihtiyaç duymam” diyen kadınlar sonrasında ekonomik zorluklarla baş başa kalıyor. Oysa yoksulluk nafakası, yalnızca bugünü değil, boşanma sonrası hayatı da güvence altına almak içindir.

  • Velayet ve kişisel ilişki düzeni:

Çocukla görüşme saatleri belirsiz bırakılıyor ya da sadece “kendi aralarında anlaşır” ifadesiyle geçiştiriliyor. Bu durum, özellikle velayet kendisine verilmeyen ebeveyn için yıllar sürecek bir mağduriyet doğurabiliyor.

  • Tazminat hakkından feragat:

Boşanmada maddi-manevi tazminat hakkı doğmuş olabilir ama birçok kişi bunu konuşmaktan bile çekiniyor. Oysa bu haklar yasal güvencelerdir ve haklı olan eşin vazgeçmemesi gerekir.

  • Mal Rejimi Haklarından Vazgeçmek:

Anlaşmalı boşanma sürecinde, mal rejimiyle ilgili haklardan feragat edilmesi ya da kısmi kabul gibi kararlar, çoğu zaman ilerleyen yıllarda pişmanlık ve mağduriyetle sonuçlanmaktadır. Bu nedenle boşanma protokolü hazırlanırken duygusal değil, mantıklı ve bilinçli kararlar alınmalı; ileride telafisi güç kayıpların önüne geçilmelidir.

Bölüm 3: Avukatsız Protokoller – Hazır Şablonlar, Büyük Riskler

İnternetten indirilen şablonlar, e-Devlet üzerinden alınan belgeler ya da daha önce bir başkasının kullandığı protokoller… Bu tür hazır metinlerle yapılan anlaşmalı boşanmalar, kişiye özel hiçbir durum içermez. Oysa her evlilik benzersizdir; bu yüzden her boşanma protokolü de kişiye özel olmalıdır. Aksi takdirde, geleceğinizi tek bir imza ile belirsizliğe sürüklemiş olursunuz.

Peki insanlar neden bu yolu seçiyor? Çoğu zaman "avukata para vermemek" gibi kısa vadeli düşüncelerle, protokol metinlerini ya kendileri hazırlıyor ya da bir tanıdıklarına danışıyor. Ancak bu yanlış yönlendirmeler, çok daha büyük maliyetlere yol açabiliyor. Gerçek hayatta bunun sonucu ne oluyor biliyor musunuz? Boşanma sonrası yıllarca süren nafaka davasıaltın alacağıvelayet düzenlemeleri ve hatta yeniden açılan protokol iptal davaları

Şunu unutmayın: Boşanma davası üzerinde çalışan avukat sadece dava açan değil, aynı zamanda geleceği öngören, riskleri bertaraf eden ve sizi telafisi mümkün olmayan hak kayıplarından koruyan kişidir. Hukuki danışmanlık almak, sadece bir seçenek değil; bilinçli bir birey olmanın sorumluluğudur.

Birçok kişi boşanma protokolü örneği indirerek hızlı bir çözüm arıyor ama unuttuğu bir şey var: Protokol bir kâğıt parçası değil, hayatınıza yön verecek, mahkemede bağlayıcılığı olan ciddi bir metindir. İçeriğindeki her madde, imzanızla birlikte bir mahkeme kararı haline gelir. Geri dönüşü olmayan bu yolda, sırf “kolay olsun” diye atılan adımlar, sizi yıllarca sürecek hukuki mücadelelerle karşı karşıya bırakabilir.

Unutmayın, internetten indirilen belgeler sizi değil; sadece genel geçer durumları anlatır. Siz “genel” değilsiniz. Hayatınız da öyle.
Her detay önemlidir. Her cümle sizin için yeniden yazılmalıdır.

Anlaşmalı Boşanmada Erkeklerin Yaptığı Sık Hata!

Anlaşmalı boşanma sürecinde “bir an önce bitsin” diyerek imzalanan protokoller, bazen hayat boyu sürecek borçlara dönüşebilir. Erkeklerin en sık yaptığı hatalardan biri, gerçekçi olmayan nafaka miktarlarını kabul etmektir. 

 

Anlaşmalı Boşanma Hataları

Sırf boşanayım diye ödeme gücü üzerinde nafakaya imza atmak geri dönüşü olmayan bir durum yarata bilecektir. Zira anlaşmalı boşanma protokolüyle kabul edilen nafaka, mahkeme kararı haline gelir ve Borçlar Kanunu’nda yer alan iyi niyet ilkesi gereği, bu miktarın sonradan değiştirilmesi oldukça zordur. Üstelik kadın eş, bu miktara güvenerek çocuklarının eğitimini ya da yaşam düzenini planlamış olabilir. Sonradan “ben aslında bu kadar ödeyemezdim” demek, yalnızca kendi hayatınızı değil, karşı tarafın da düzenini alt üst etmek anlamına gelir. Geri dönüşü olmayan rakamların altına imza atmadan önce, mutlaka bir uzmandan destek alınmalıdır.

Bölüm 4: Geri Dönüş Yok – Mahkeme Onayı Her Şeyi Kesinleştirir

Birçok kişi boşandıktan sonra yanlış yaptığını fark eder. Ancak iş işten geçmiş olur. Anlaşmalı boşanma protokolü mahkemece onaylandığında, artık geri dönmek ya da değişiklik istemek son derece zordur.

Pişmanlık yaşayanların yapabilecekleri neredeyse yoktur:

  • Protokolde bir hata varsa, ancak çok açık ve ağır bir irade sakatlığı varsa iptal davası açılabilir.
  • Altınlar protokole yazılmadıysa, sonradan dava açmakta ciddi zorluklar yaşanır.
  • Görüş günleri yetersiz bırakıldıysa, ancak çok sıkıntılı bir süreç yaşanırsa mahkemeden değişiklik istenebilir.
  • Mal rejimi hakları için ileride dava açabilmek oldukça zordur.

Bunlar da çoğu zaman uzun, masraflı ve yıpratıcı süreçlerdir. Oysa tüm bu sorunlar, doğru bir yönlendirme ile baştan çözülebilirdi.

Sonuç: Boşanma Kararınız Doğru Olabilir, Ama Protokolünüz de Doğru Olsun

Anlaşmalı boşanma ilk bakışta huzurlu, hızlı ve zahmetsiz bir süreç gibi görünebilir. Ancak bu “kolaylık”, çoğu zaman hayatınızın en önemli kararlarından birini, aceleye getirilmiş bir protokole dönüştürür. Unutmayın: Bir protokol, sadece bugünü değil, yarınınızı da şekillendirir.

Bir İmza, Yıllarca Sürecek Bir Pişmanlık Olabilir

Boşanma protokolü, mal paylaşımından nafakaya, çocuksuzsanız bile gelecekteki sorumluluklarınıza kadar birçok kritik konuyu içerir. Bu yüzden avukatsız boşanma, çoğu zaman fark edilmeyen bir risk bombasıdır. Protokolü düşünmeden, baskıyla, duygusal karmaşa içinde imzalamak; ileride sizi velayet sorunlarınafaka artırım davalarıeksik hak talepleri gibi zorlu yasal süreçlerle karşı karşıya bırakabilir.

Unutulmaması Gereken Gerçekler

  • Protokol sade olabilir, ama sizi yansıtmalı.
    Yani her kelimesi sizin hayatınıza, şartlarınıza, ihtiyaçlarınıza göre kurgulanmalı. Hazır şablonlar bunu yapamaz.
  • “Yeter ki bitsin” duygusuyla atılan imzalar,yıllar sonra “keşke” cümlelerine dönüşebilir. Hızlı karar vermek kolaydır, ama yanlış bir kararın sonuçları uzun sürer.
  • Boşanmak bazen bir kurtuluştur.Ancak hatalı bir boşanma protokolü, yeni bir mağduriyetin başlangıcı olabilir.

Akıllı Bir Boşanma, Doğru Hazırlanmış Bir Protokolle Başlar

Anlaşmalı boşanma riskleri sanıldığından çok daha yaygındır. Bu nedenle, “hızlı bitsin” yerine “doğru olsun” demek en sağlıklı yaklaşım olacaktır. Unutmayın, boşanma bir son değil; yeni bir başlangıçtır. Ve bu başlangıcın yönünü belirleyen şey, doğru hazırlanmış bir protokoldür.

Anlaşmalı boşanma süreci, hızlı sonuç alınan bir yol gibi görünse de, dikkat edilmediğinde ciddi sonuçlar doğurabilir.
Özellikle taraflardan birinin gelecekteki haklarını yeterince değerlendirmeden imza atması, yıllar sonra pişmanlık yaratabilir.


Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmamış, ilk yorumu siz yazın.

Yorum Yaz