Boşanmada Borçlar Kimin Üzerine Kalır?

.


Boşanma, yalnızca duygusal açıdan değil, aynı zamanda mali sorumluluklar açısından da karmaşık bir süreçtir. Evlilik boyunca biriken borçlar, kredi kartı harcamaları ve diğer mali yükümlülüklerin paylaşımı, boşanma sürecinde eşler arasında en sık tartışma konusu olan meselelerden biridir. Özelikle boşanmada kredi ile alınan malların paylaşımı tasfiyede önemlidir. Bu noktada, boşanmada borçların paylaşımı nasıl yapılır, boşanmada borçlar ortak mı sayılır gibi sorular, pek çok çiftin gündeminde yer alır. Özellikle kredi kartı borçlarının ve ortak alınan kredilerin kim tarafından ödeneceği, hukuki açıdan önemli bir tartışma konusudur.

 

Ankara’da boşanma davalarında borçların paylaşımı konusundaki müvekkil ve danışanlardan gelen yoğun sorular neticesinde boşanmada borçların paylaşımı konusunu ele almamıza neden olmuştur. Türkiye’de 2024 yılında açılan boşanma davaları dahil her yıl boşanma davalarının %60’u, taraflar arasında mali anlaşmazlıklarla uzuyor. Peki, boşanmada borçlar kimin üzerine kalır?

 

Bu makalede, boşanma sürecinde borçların paylaşımı ve tasfiyedeki rolü detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Türk Medeni Kanunu’nda yer alan yasal düzenlemeler, emsal mahkeme kararları ve uygulamada ortaya çıkan örnekler ışığında, boşanma sırasında borçların ve mali yükümlülüklerin nasıl değerlendirildiğini inceleyeceğiz. Aynı zamanda, boşanmada kredi borçları ve ortak borçların yasal statüsüne dair önemli ipuçları sunacağız.

 

Öne Çıkan Sorular:

 

·      Boşanmada borçlar ortak mı, yoksa kişisel mi sayılır?

·      Evlilik sırasında yapılan kredi kartı harcamaları nasıl paylaşılır?

·      Boşanmada ortak borçların ödenmesi konusunda hangi hukuki yöntemler uygulanır?

 

Bu rehber niteliğindeki makale, boşanma sürecinde mali konular hakkında kapsamlı bir bilgi sunarak eşlerin haklarını ve yükümlülüklerini daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır.

Borçların Niteliğine Göre Temel Ayrım 

 

Boşanma sürecinde borçların paylaşımı, eşler arasındaki mali anlaşmazlıkların çözümünde önemli bir yer tutar. Borçların niteliği, boşanmada borçlar ortak mı yoksa bireysel mi sorusunun cevabını şekillendirir. İşte bu ayrımın detayları:

 

A. Bireysel Borçlar

 

Bireysel borçlar, eşlerden birinin yalnızca kendi kişisel ihtiyaçları ve çıkarları doğrultusunda yaptığı borçlardır. Örneğin:

 

  • Kişisel hobiler için yapılan harcamalar,
  • Bireysel ihtiyaç kredileri,
  • Bireysel eğitim masrafları,
  • Özel yatırım veya kişisel bir iş girişimi için alınan borçlar.

 

Bu tür borçlar, mal rejimi tasfiyesinde dikkate alınmaz ve sadece borcu yapan eşin sorumluluğundadır. Mahkemeler, borcun bireysel olduğunu tespit ederse, diğer eş bu borçtan sorumlu tutulmaz. Bu nedenle, bireysel borçlar boşanmada ayrı bir kategoride değerlendirilir.

 

B. Ortak Borçlar

 

Ortak borçlar, evlilik birliği içinde, ailenin ortak ihtiyaçları için yapılan borçlardır. Bu tür borçlara örnek olarak:

 

  • Araç kredisi,
  • Konut kredisi,
  • Ortak yaşama dair borçlar,

 

Ortak borçlar, evlilik birliğini sürdürmek amacıyla yapıldığından, mal rejimi tasfiyesi sırasında her iki eş de bu borçtan boşanma dava tarihi esas alınmak üzere sorumlu kabul edilir. Bu durum, mahkemelerde eşit bir paylaşımın sağlanması açısından kritik bir noktadır.

 

2. Kredi Kartı Harcamaları: Ortak mı, Bireysel mi?

 

Kredi kartı borçlarının paylaşımı, boşanmada en sık karşılaşılan konular arasındadır. Borcun ortak mı bireysel mi olduğu, harcamaların niteliğine göre belirlenir:

 

  • Ortak Kullanım: Kredi kartı, evlilik boyunca ailenin ortak ihtiyaçları için kullanıldıysa (örneğin çocukların eğitim masrafları, ortak bir mal edinimi), bu borç ortak borç olarak değerlendirilir ve tasfiyede dikkate alınır

 

  • Bireysel Harcamalar: Kredi kartı, eşlerden birinin sadece kendi ihtiyaçları için kullanılmışsa (örneğin kişisel tatiller, lüks tüketim harcamaları), bu borç bireysel kabul edilir ve sadece borcu yapan eşin sorumluluğunda kalır.


   

Borç TürüÖrneklerHukuki Durum
Kişisel BorçlarKişisel hobiler, bireysel eğitim masrafları, özel yatırımlarSadece borcu yapan eş sorumludur, tasfiyeye dahil edilmez
Ortak BorçlarAraç kredisi, konut kredisi, ortak yaşam giderleriHer iki eş de boşanma dava tarihine kadar sorumludur, tasfiyeye dahil edilir



3. Yasal Çerçeve: Mal Rejimi ve Borçların Tasfiyesi

 

Türk Medeni Kanunu, evlilik süresince edinilen mal varlıkları ve borçların tasfiye sürecini düzenler. Yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi, evlilik boyunca yapılan borçların niteliğine göre paylaşılmasını sağlar:

 

  • Ortak Borçlar: Mal rejimi tasfiyesi kapsamında değerlendirilir ve eşler arasında paylaşılır.
  • Bireysel Borçlar: Tasfiye sürecine dahil edilmez ve sadece borçlu eşin sorumluluğunda kalır.

 

Bu yasal çerçeve, mahkemelerin tasfiye kararlarını adil bir şekilde vermesi için temel oluşturur.

 

4. Delillendirme ve Mahkeme Süreci

 

Mahkeme, borçların bireysel ya da ortak olduğunu belirlerken çeşitli belgeler ve kanıtlar üzerinden değerlendirme yapar. Öne çıkan deliller arasında:

 

  • Kredi kartı ekstreleri,
  • Kredi Sözleşmeleri,
  • Fatura ve makbuzlar.

 

Eşler, borcun niteliğini kanıtlamak için belgeler sunmak zorundadır. Dillendirme süreci, borçların paylaşımını doğrudan etkiler.

 

5. Ek: Borçla Edinilmiş Menkul ve Gayrimenkullerin Tasfiyesi

 

Evlilik süresince kredi kullanılarak edinilen menkul ve gayrimenkullerin tasfiyesi, boşanma sürecinde sıklıkla tartışılır. Örneğin, bir evin kredisi devam ediyorsa, kredi borcunun tasfiye tarihi itibarıyla hangi eşin üzerine kayıtlı olduğuna dikkat edilir:

 

  • Tasfiye Tarihi: Boşanma davasının açıldığı tarihtir.
  • Tescil Sahibi: Kalan kredi borcu, taşınmaz kimin adına kayıtlıysa o eşin sorumluluğunda kalır.

 

Bu düzenleme, mahkemelerin adil bir paylaşım yapmasını sağlar.

 

 

Örnek Paylaşımlar

 

Senaryo 1: Ortak Konut Kredisi ve Paylaşımı

 

Eşler, evlilik sırasında bir konut kredisi kullanarak bir daire satın almıştır. Ancak boşanma davası açıldığında:

 

  • Konutun bir kısmı ödenmiştir, kalan kredi borcu devam etmektedir.
  • Tapu yalnızca bir eşin üzerine kayıtlıdır.

 

Hukuki Durum:


Türk Medeni Kanunu’na göre, boşanma davasının açıldığı tarih, mal rejiminin sona erdiği tarih olarak kabul edilir. Bu tarihe kadar yapılan ödemeler, konutun edinilmiş mal kapsamında paylaşılacak kısmını belirler. Konutun paylaşımında şu esaslar uygulanır:

 

  1. Dava Tarihine Kadarki Ödeme Tutarı:
    Boşanma davasının açıldığı tarihe kadar konut kredisi için ödenmiş miktar hesaplanır. Bu ödeme, konutun toplam borcuna oranlanarak, konutun ne kadarlık kısmının "edinilmiş mal" sayıldığı belirlenir.

 

  1. Mal Davasına En Yakın Tarihteki Değer:
    Tasfiye sırasında konutun piyasa değeri, mal davasına en yakın tarihte belirlenir. Mahkeme, konutun dava tarihine kadar ödenen kısmını bu değer üzerinden hesaplar.

 

  1. Kalan Kredi Borcu:
    Boşanma davasından sonra kalan kredi borcu, genellikle tapu sahibi olan eşin sorumluluğunda kalır. Zira boşanma dava tarihinden sonra yapılan ödemeler kişisel mal kapsamındadır ve konutun paylaşılmayacak oranına tekabül eder bu nedenle diğer eşin bu borçtan sorumluluğu bulunmaz.

 

Senaryo 2: Ortak İşletme Borçları

 

Eşler, evlilik sürecinde ortak bir işletme kurmuş ve işletme için banka kredisi kullanmışlardır. Boşanma sırasında:

 

  • İşletme hala faaliyet göstermektedir, ancak borçları devam etmektedir.
  • İşletmenin tapu, lisans veya resmi kayıtları yalnızca bir eşin üzerine kayıtlıdır.

 

Hukuki Durum:


Evlilik sırasında edinilen işletme, edinilmiş mal olarak değerlendirilir. İşletme için alınan kredi borçları da ortak borç kapsamında tasfiyeye dahil edilir. Mahkeme, işletmenin dava tarihine kadarki kâr-zarar durumunu ve kredi borcunu inceleyerek bir paylaşım yapar.

 

Sonuçları:

  • İşletme değer kazanmışsa, değer artışından her iki eş de dava tarihine kadar yapılan katkıları oranında hak sahibidir.
  • Kalan borçlar ise, işletmenin kime devredileceğine bağlı olarak genellikle o eşe bırakılır.
  • Mahkeme, işletmenin bir eşe devredilmesine karar verirse, diğer eşin hakları nakit veya başka bir şekilde karşılanır.

 

Senaryo 3: Ortak Kullanımda Araç Kredisi

 

Eşler, evlilik süresince bir otomobil satın almak için ortak kredi çekmiş ve bu aracı birlikte kullanmışlardır. Boşanma sırasında:

 

  • Aracın değeri artmış veya azalmıştır.
  • Kredi borcunun bir kısmı hâlâ devam etmektedir.

 

Hukuki Durum:


Araç, evlilik birliği içinde edinilmiş mal olarak kabul edilir. Mahkeme, boşanma davası açılana kadar ödenen kredi tutarını ve aracın piyasa değerini dikkate alarak tasfiye yapar. Kalan borç yani boşanma davasının açıldığı tarihten sonra ödenecek kredi borcu kişisel mal kapsamında kalacak ve tasfiye değerine dahil olmayacağı için ruhsat sahibi eşin yükümlülüğünde olacaktır.

 

Sonuçları:

Aracın dava tarihine en yakın tarihteki piyasa değeri belirlenir ve bu değer üzerinden ödenmiş tutarların katkı oranına göre paylaşım yapılır, diğer eşe hakları nakit olarak ödenir.

 

Anlaşmalı Boşanmada Mal Paylaşımı

 

Anlaşmalı boşanma, tarafların boşanmanın şartlarını karşılıklı uzlaşı ile belirledikleri bir süreçtir. Anlaşmalı boşanmada mal paylaşımı tarafların serbest iradesine bağlıdır. Bu süreçte, mal paylaşımı da tamamen tarafların özgür iradesine bırakılmıştır. Hukuki açıdan, anlaşmalı boşanmanın temel koşulu, tarafların tüm maddi ve manevi konularda mutabakata varmasıdır. Dolayısıyla, mal paylaşımına ilişkin kararlar da hukukun belirlediği genel kurallardan ziyade tarafların bireysel istek ve önceliklerine göre şekillenebilir.

 

Bu süreçte taraflar, mevcut mallarını hangi şekilde paylaşacaklarına dair özgürce karar verebilirler. Örneğin:

 

  1. Malların Tamamen Taraflardan Birine Devri: Taraflar, ortak mal rejimi kapsamındaki malların tamamının bir tarafa devredilmesi konusunda uzlaşabilir. Bu tür bir düzenleme, özellikle çocukların velayetinin bir tarafa verilmesi durumunda, o tarafın mali durumunun desteklenmesi amacıyla tercih edilebilir.
  2. Malların Ayrı Kullanımı: Her bir tarafın, mevcut mallardan yalnızca belirli bir kısmını kullanma hakkını sürdürmesine karar verilebilir. Bu durumda taraflar, örneğin gayrimenkullerin kiralama gelirlerini paylaşmayı veya belirli sürelerle kullanmayı tercih edebilirler.
  3. Satış ve Gelirin Paylaşımı: Ortak malların satılarak elde edilen gelirlerin paylaşımı, anlaşmalı boşanmalarda sıkça görülen bir yöntemdir. Taraflar, satışın hangi koşullarda yapılacağını ve gelirin nasıl bölüneceğini birlikte kararlaştırabilir.


Kısıtlamaların ve Özgürlüğün Dengesi;

Anlaşmalı boşanmalarda mal paylaşımı tarafların isteklerine göre düzenlenebilirken, bu sürecin bazı temel hukuki gerekliliklere uygun olması da önemlidir. Özellikle taraflardan birinin zorlanarak veya baskı altında bir anlaşmayı kabul ettiği durumlarda, söz konusu anlaşma hukuki anlamda geçersiz sayılabilir. Bu nedenle, tarafların özgür iradeleri ile hareket ettiğinin ispatı, sürecin geçerliliği için gereklidir.

 

 

Pratik Tavsiyeler

 

  • Protokol Hazırlığı: Tarafların anlaşmalı boşanma protokolüne mal paylaşımı ile ilgili detayları net bir şekilde yazmaları gerekir. Bu protokol, mahkeme tarafından onaylandığında taraflar için bağlayıcı hale gelir.
  • Profesyonel Destek: Taraflar, sürecin karmaşıklığından kaçınmak ve adil bir paylaşım sağlamak adına, hukuki ve mali danışmanlık alabilirler.
  • Uzlaşma Ruhuna Uygunluk: Mal paylaşımı, tarafların maddi ve manevi çıkarlarını eşit derecede korumalı ve uzlaşı ruhuna uygun şekilde yapılmalıdır.

Anlaşmalı boşanmada mal paylaşımı tamamen tarafların isteği doğrultusunda belirlenebilir ve bu süreçte tarafların özgür iradeleri esas alınır. Ancak, tarafların haklarını korumak ve sürecin hukuki geçerliliğini sağlamak adına gerekli belgelerin düzenlenmesi ve adil bir uzlaşma sağlanması önem taşır.




Sonuç: Adil ve Bilinçli Bir Tasfiye Süreci

 

Boşanma sürecinde borçların paylaşımı, eşlerin mali haklarını doğrudan etkileyen ve tarafların gelecekteki ekonomik durumlarını belirleyen kritik bir unsurdur. Bu süreçte, ortak borçların ve bireysel borçların ayrımının doğru yapılması yalnızca hukuki bir zorunluluk değil, aynı zamanda mali açıdan adil bir çözüm için de temel bir gerekliliktir. Adil bir paylaşımın sağlanamaması, taraflardan birinin haksız bir mali yükümlülük altına girmesine veya hak kaybına uğramasına yol açabilir. Bu nedenle, profesyonel danışmanlık almak ve borçların niteliğini destekleyecek deliller sunmak büyük önem taşır.

 

Bu bağlamda, borçların paylaşımı konusunda adil bir sonuca ulaşılabilmesi için şu hususlar özellikle önem kazanmaktadır:

 

  1. Ortak ve Bireysel Borçların Ayrımı: Tarafların evlilik birliği içinde oluşmuş ortak borçlar ile bireysel sorumluluklarından kaynaklanan borçların ayrımının net bir şekilde yapılması gereklidir. Bu ayrım yapılırken, borcun niteliği, hangi amaçla alındığı ve tarafların bu borçtan ne ölçüde fayda sağladığı gibi kriterler dikkate alınmalıdır.

 

  1. Hukuki ve Mali Danışmanlık: Boşanma sürecinde tarafların hem hukuki haklarını koruyabilmeleri hem de mali durumlarını doğru bir şekilde değerlendirebilmeleri için profesyonel danışmanlık alması kritik öneme sahiptir. Deneyimli bir avukat desteği, borçların paylaşımı konusunda taraflara rehberlik ederek sürecin şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesini sağlayabilir.

 

  1. Delillerin Önemi: Borçların niteliğinin tespit edilmesi ve hakların korunabilmesi için delillerin eksiksiz ve doğru bir şekilde sunulması gereklidir. Özellikle borcun hangi taraf tarafından ve ne amaçla alındığını ispatlayacak belgeler, bu sürecin en önemli unsurlarından biridir. Banka kayıtları, sözleşmeler veya diğer mali belgeler, uyuşmazlıkların çözümünde belirleyici rol oynar.

 

  1. Adil Bir Sürecin Sağlanması: Hukuki ve mali süreçlerin eşitlik ilkesine dayalı olarak yürütülmesi, boşanma sonrası dönemde tarafların maddi anlamda daha sağlıklı bir başlangıç yapmalarına olanak tanır. Adil bir paylaşım, sadece tarafların bireysel mali yükümlülüklerini değil, aynı zamanda çocuklar gibi ortak sorumlulukları da göz önünde bulundurarak bir denge kurmayı amaçlamalıdır.

 

Sonuç olarak, boşanma sürecinde borçların paylaşımı, yalnızca taraflar arasında bir mali ayrışmayı değil, aynı zamanda uzun vadeli bir ekonomik düzenin kurulmasını da içerir. Bu nedenle, tarafların iyi bir hazırlık yapması, gerekli belgeleri sağlaması ve uzman desteği alması hem kişisel hem de hukuki açıdan sağlıklı bir sonuç elde edilmesini mümkün kılar. Sürecin tüm aşamalarında şeffaflık, iletişim ve hukuki ilkelere uygun hareket etmek, tarafların gelecekteki ekonomik bağımsızlıklarını sağlamada kilit bir rol oynar.

 


Boşanmada borçlar nasıl paylaşılır? Türk Medeni Kanunu’na göre kredi borçları ve bireysel borçların tasfiyesi hakkında detaylı rehber.

            

        



Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmamış, ilk yorumu siz yazın.

Yorum Yaz